Hz. Ömer, İslam aleminde gelmiş geçmiş en önemli zatlardan, en önemli halifelerden biridir. O, yapmış olduğu işlerle, hareketleriyle davranışları ile tüm Müslümanlara örnek olmuş ve kendine imrendirmiştir. Dolayısıyla Hz. Ömer’in hayatı boyunca yaşamış olduğu olaylar ve takınmış olduğu tavırlar da İslam alemine ders niteliğindedir.
Hz. Ömer’in On İki Yamalı Hırkası
Hz. Ömer hilafet makamına ulaştığında kızı (Rasullullah s. a. v.’in mübarek eşlerinden biri olan) Hz. Hafsa muhterem babasını bir gün ziyaret gelmiştir. Hz. Hafsa babası Emir’ul Mü’minin Hz. Ömer’in yanına vardığında üzerinde tam on iki yaması olan bir hırka görmüştür. Üstelik söz konusu bu yamalardan ikisi de deriden yapılmıştır. Bu duruma şahit olup hüzünlenen Hz. Hafsa, “Ey gözümün nuru babacığım. Bu hırkayı bir fakire verip, kendi arkanıza hırka yapsanız, olmaz mı?” diye sual etmiştir. Emir’ul Mü’minin Hz. Ömer ise buna cevaben “Ey kızım. Sen Fahr-i Alem Hazretlerinin helali idin. Sen ona bizden yakın idin. Bilmez misin ki, Server-i Alem bu dün ya denen (alçak dünya) ne denli sakınmıştır. Dünyayı hor ve zelil edip emri altına almıştır. Ahirete teşrif edeceği zaman bana vasiyet edip (Ya Ömer, kıyamet gününde benimle ve Ebu Bekir’le buluşmak istersen yolumuzdan ayrılma) diye buyurmadı mı?” demiştir.
Hz. Ömer Allah Yolundan Ayrılmamıştır
Hz. Ömer gerek halifeliği, gerekse tüm yaşamı boyunca bir an olsun Allah yolunda ayrılmamış ve Rasullullah s. a. v.’in izinden gitmiştir. O ki, Hz. Ömer a. s. adaletten şaşmamış ve kimsenin hakkına girmemek adına kendi öz oğlunu dahi işlemiş olduğu günahtan ötürü cezaya çarptırmıştır. Gayrimüslim dahi olsan kendine sığınanların hakkını ve malını gözetmiş, fakire fukaraya her daim yardımda bulunmuştur. Üstelik Halife olmasına rağmen devlet hazinesinden maaş almayı kabul etmemiş, kendisini ikna etmeleri neticesinde uzun zaman sonra maaşa bağlanmıştır.